SEVGİLİ ANNE-BABALAR,
Gençlerimizin sorumluluk sahibi, başarılı, mutlu, olumlu, kendilerini ve yaşamayı seven insanlar olarak yetişmelerini istiyorsak; onlara nasıl davranmamız gerektiğini bilmemiz gerekir. Her anne-baba çocuğunu sever fakat, nasıl davranacağını bilemeyebilir. Bu nedenle anne-babaların okulumuz rehberlik ve psikolojik danışma servisi ile işbirliği içinde olması yararlı olacaktır.
ERGENLİK DÖNEMİNDE ÇOCUĞU OLAN ANNE-BABALARA ÖNERİLER
· Çocuğunuza vereceğiniz en değerli hediye ilgi, zaman ve sevgidir. Aileden ilgi ve sevgi göremeyen çocuk, ilgiyi başka yerlerde arar ve bulamazsa ümitsizliğe ve bunalıma düşer. Unutmayın herkes anne-babası tarafından önemli olmak ve sevilmek ister.
· Çocuğunuza öğüt vermek yerine ona örnek olun. Anne-baba arasındaki ilişki olumlu ise, çocukta olumlu ilişkileri öğrenecektir.
· Aşırı koruyuculuk çocuğun her işini yapma, onun yerine karar verme çocuğunuzun gelişmesini engeller. Yapmanız gereken onun çabalarına saygı göstermek, kendine güvenmesine olanak sağlamaktır. Unutmayın, çocuğunuza hep çocuk olarak davranırsanız, oda hep çocuk olarak kalır.
· Hangi yaşta olursa olsun, her fırsatta çocuğunuzun fikirlerini sorun ve fikirlerine önem verin.
· Çocuğunuzu dinleyin, duygularını paylaşın, çocukla ve onun sorunu ile ilgilendiğinizi gösterin. Eğer onu dinlemezseniz, bir süre sonra onunda sizi dinlemediğini görürsünüz.
· Çocuğunuza söz verdiğiniz zaman, sözünüzü yerine getirin. Yerine getiremeyecekseniz söz vermeyin.
· Çocuğunuza güvenin ve ona inanın.
· Çocuğunuza karşı anne-baba aynı tutum içinde ve tutarlı olun.
· Çocuğunuzun bazı temel özellikleri hoşunuza gitmese bile, onu sürekli eleştirmeyin ve olduğu gibi kabul edin.
· Çocuğunuzu başka çocuklarla ve kardeşi ile kıyaslamayın.
· Çocuğunuza karşı baskıcı olmayın fakat otoriter olun. Çocuğunuzun gittiği yerleri ve görüştüğü arkadaşları bilin.
· Çocuğunuzun hatasını asla başkalarının yanında konuşmayın.
· Çocuğunuzu her yaptığı yanlıştan dolayı eleştirmeyin. Çünkü sık eleştirilen çocuklar içe kapanık ve güvensiz olurlar.
· Giyim konusunun ergenlik dönemindeki çocuğunuzla ilişkinizi zedelemesine izin vermeyin. Giyeceği giysiler ya da saç modeli vb. için size karşı mücadele etmek zorunda kalmazsa, uygun olmayan giysiler giymede ısrar etmeyecektir.
· Ergenlik dönemindeki çocuğunuzun kimlik arayışına, büyüme çabalarına destek olun ve saygı gösterin.
· Çocuğunuzun arkadaşlarına karşı sabırlı olun. Arkadaşlarına karşı çıktığınız zaman, çocuğu kendinizden uzaklaştırır, arkadaşlarına daha çok yaklaştırırsınız.
· Çocuğunuza ceza vereceğiniz zaman dayak gibi fiziksel cezalara asla başvurmayın. Dayak yiyen çocuk ana-babaya karşı kızgınlık ve öfke duyar. Kavga, geçimsizlik ve düşmanlığı öğrenir.
· Çocuğunuzla birlikte olun, onunla vakit geçirin. Bu, çocuğunuzu size yaklaştıracaktır.
Dünyaya çocuğunuzun gözüyle bakmaya çalışın. Göreceksiniz daha çok içinizden geldiği gibi davranacak, daha ön yargısız, daha kararlı olacak ve çocuğunuzla daha sağlıklı ilişkiler kuracaksınız. UNUTMAYIN! Gencin sizi anlaması çok zordur, çünkü o hiç yetişkin olmadı. Ama sizler genci anlayabilirsiniz, çünkü sizlerde genç oldunuz. Yararlı olması dileğiyle.
· Çocuğunuzun sağlık durumu ile yakından ilgileniniz. Hastalıkların bir kısmı, çocuğun hayat enerjisini önemli ölçüde azaltarak onu dermansız bırakabilir. Bir kısmı ise, doğurdukları devamlı acılar yüzünden çocuğun okul başarısına etki ettiği gibi, bazı rahatsızlıkların bilinmemesi veya tedavi ettirilmemesi bir takım uyumsuz davranışların sebebi olacaktır.
· Çocuğunuzu kahvaltı etmeden veya yemek yemeden kesinlikle okula göndermeyiniz. Çocuk, hızlı bir büyüme ve gelişme dönemindedir. Yemeğini zamanında yediriniz ve bu konuda titiz olunuz.
· Çocuğunuzun kılık kıyafetine özen gösteriniz. Kıyafetinin okul kurallarına uymasına ve temizliğine dikkat ediniz.
· Çocuğunuzun derslerinin ve davranışlarının daha iyiye yönelmesi için öğretmenleri ile sıkı işbirliği kurunuz. Veli toplantılarına mutlaka katılınız.
· Çocuğun yaşamındaki en etkili çevre aile çevresidir. Çocuk yaşamında en etkili örnekleri ailesinden alır. Anne baba olarak tüm davranışlarınızla örnek olunuz.
· Çocuğunuzu iyi tanıyınız. Çocuklardan yapamayacağı şeyler istemeyiniz, beklemeyiniz. Onları yeteneklerinin üstünde başarı göstermeye zorlamayınız.
· Çocuğun her istediğinin yerine getirilmesi, ona her istediği şeyi yapabileceği, elde edebileceği kanısının verilmesi veya tam tersi olarak isteklerinin çok sınırlandırılması, hiç yerine getirilmemesi çeşitli uyumsuz davranışlar geliştirmelerine neden olacaktır. Bu konuda titiz olunuz.
· Çocuğunuza yeteri kadar harçlık veriniz. Harçlığını mümkünse aylık veya haftalık olarak toptan veriniz. Böylece kendini yönetmeyi öğrenecek ve sorumluluk kazanacaktır.
· Çocuklarınızı başka çocuklarla ve kardeşleriyle mukayese etmeyiniz. Her insanın sahip olduğu nitelikler farklıdır. Onları olduğu gibi kabul ediniz.
· Çocuklarınızı korkutmayınız. Fazla baskılardan, bedeni cezalardan ve olamayacak sınırlamalar koymaktan sakınınız.
· Çocuklarınızın belli davranışları için anne baba olarak değişik davranışlar göstermeyiniz. Aynı şekilde davranınız.
· Çocuklarınıza iyi notların yanında zayıf not almasının da normal olduğunu ve çalışmakla durumun düzeltilebileceğini telkin ediniz.
· Çocuğunuzun okul yaşantısı ile ilgileniniz, anlattıklarını dinleyiniz. Çocuğunuzun okul dışındaki arkadaşlarını kontrol ediniz.
· Çocuğunuzun okul ve öğretmenler hakkında şikayetleri olursa onu dinledikten sonra, okul yönetimi ve öğretmenlerle görüşünüz.
· Çocuğunuzun sınıf, şube, okul numarasını ve ders öğretmenlerini iyece öğreniniz. Öğretmenlerle yapacağınız görüşmelerde çocuğunuzun kusurlu taraflarını hiç çekinmeden söyleyiniz.
· Ders çalışırken çocuğunuzu ev işi, çarşı, pazar işi için kaldırmayınız.
· Çocuğunuzun mümkün olduğu kadar sosyal yaşantılar içinde olmasını sağlayınız. Okul ve çevresindeki sosyal faaliyetlere katılmasına izin veriniz.
· Çocuğunuzu sık sık eleştirmeyiniz. Hele bunu başkalarının yanında asla yapmayınız. Onun aşağılık duygusuna kapılmasını önleyiniz.
· Beğendiğiniz, takdir ettiğiniz taraflarını söyleyiniz. Kendine güven duymasını sağlayınız.
· Çocuklarınız arasında ayırım yapmayınız. Çocukları kıskandırmayınız. Hepsine sevgi ve ilgi gösteriniz.
· İçinde bulundukları yaşlarda arkadaş çocuğunuz için çok önemlidir. Arkadaşı olmasına ve iyi arkadaşlar seçmesine yardımcı olunuz.
· Televizyon izlemede çocuğunuza iyi alışkanlıklar kazandırınız. Sürekli TV izleme çocuğunuzun başarısını olumsuz etkiler. Ancak bunu zor kullanarak değil, ikna ederek gerçekleştiriniz.
· Bilmediklerini çekinmeden ders öğretmenlerine sormaları gerektiğini anlatınız.
· Anne baba arasındaki ilişkilerin şekli çocukları büyük ölçüde etkiler. Çocuklar yanında yapılan tartışmalar, kavgalar onların mutsuz, güvensiz ve endişeli olmasına neden olur. Sorunlarınızı çocukların yanında konuşmayınız, münakaşa etmeyiniz.
· Çocuğunuzun çeşitli sorunları için sınıf ve rehber öğretmenlerine başvurunuz. Başvurmasını sağlayınız.
· Çocuğunuzun evde ders çalışmasını kontrol ediniz. Ancak sürekli şekilde “ders çalış” ikazı olumsuz etki yapmaktadır. Ona güvendiğinizi belli ederek uyarınız.
· Çocuğunuzun okula devam durumunu yakından izleyiniz. Bu konuda ilgili müdür yardımcısından bilgi alınız.
· Çocukluktan yetişkinliğe ulaşan genci önce bir insan olarak kabul edin. Ona sevgi ve saygı gösterdiğinizi belirtin.
· Gençlik çağına özgü biyolojik ruhsal ve toplumsal değişme ve gelişmelerin gencin davranışlarına yansıdığını bilin. Gençlik çağının fırtınalı ve zor olduğunu göz önünde tutun.
· Gence bol bol öğüt verme yerine, örnek davranışlar yapın ve örnek davranışlar bulup gösterin. Gencin tutum ve davranışlarına biçim ve yön verirken “ben gençliğimde” diye başlayan konuşmalardan kaçının. Gençlerle yapılan konuşma ve tartışmaları onları korkutarak ve yıldırarak kesmeyin.
· Konuşma ve tartışmalar sırasında gencin doğru düşündüğü, gerçeği bulup söylediği durumlarda ona hak verin, düşünce ve önerisini gerçekleştirmek için yardımcı olun.
· Aile ve evle ilgili konularda ve sorunlarda gencin düşünce ve önerilerini alıp, onunla konuşup tartışmaktan çekinmeyin.
· Gencin yaşamı, giyinişi, süslenmesine ilişkin karar alırken durumu gençle tartışmak yerine onun düşünce ve önerilerine anlayış ve saygı gösteriniz.
· Genci denetlemek, engellemek ya da ödün, ödül vermek için tutarlı davranın, kimi kez ödüle değer bulduğunuz bir davranışı başka bir zaman kötüleyip yermekten kaçının.
· Gencin davranışları karşısında serin kanlı olun. Kırıcı, sert, yıkıcı davranışlarda bulunmayın.
· Her davranışın bir “sebebi”, bir “amacı” vardır. Birey her davranışını bedensel, ruhsal ve sosyal yaşamında bir denge sağlamak için yapar. Çocuğunuzda görülen olumsuz davranışların, başarısızlıkların da bir sebebi vardır. Bunların ortadan kalkması dayak ve ceza ile değil, doğuran sebeplerin ortadan kalkması ile mümkündür.
· Çocuklarınıza karşı sabırlı, soğukkanlı ve anlayışlı olunuz. Doğal olarak onlar hata yapacaklardır, kusurları ve kötü hareketleri olacaktır.
· Çocuklar düşündüğünüz, istediğiniz gibi tavır ve davranışlar göstermiş olsalardı aile okulda “EĞİTİM” denen şeye gerek kalmazdı.
Seminere hemen hemen velilerimizin hepsi katılmıştır.Katılım önceki seminerlere nazaran çok daha fazla olmuştur.Seminer; velilerin etkin dinlemesi ve velilerden gelen çeşitli sorularla daha işlerlik kazanmıştır.Seminer monoton bir şekilde değil,çeşitli örneklerle ve velilere çeşitli etkinlikler yaptırılarak,sadece Rehber Öğretmen Esra ONUR’un konuşmasıyla değil velilerin de katılımıyla zevkli hale getirilmiştir.
Daha çok’’ Ailenin eğitim üzerindeki rolü nedir,anne-baba olarak çocuklarımızı nasıl eğitmeliyiz,onlara nasıl davranmalıyız’’konuları üzerinde durulmuştur.Velilerin çoğu çocuklarına nasıl davranmaları gerektiği,onlara birtakım değerleri kazandırırken nasıl bir yol izlenmesi gerektiği hakkında bilinçsiz oldukları için bu konular üzerine yoğunlaşılmıştır.Konunun daha iyi algılanması açısından örnekler verilip,bu örnekler üzerinde velilere söz hakkı vererek empati kurmaları istenmiştir.Daha sonra bu verilen cevaplar üzerinde tartışılarak ve velilere örnekler üzerinde birtakım sorular sorularak velilerin düşüncelerini ve davranış şekillerini olumlu yönde değiştirme yoluna gidilmiştir.Eğer çocuklarımızdan birtakım şeyler istiyorsak öncelikle kendimizi tahlil etmemiz gerektiği bilinci velilere kazandırılmıştır.Çocuğun sizin söylediklerinizi değil sizden gördüklerini yapacağı belirtilerek velilere bu konuda daha dikkatli olmaları gerektiği söylenmiştir.
İlk temel eğitimin ailede verilmesi gerektiği,dolayısıyla ailede verilen eğitimin çocuk için çok önemli olduğu ve anne-baba olaraktan evdeki davranışlarımıza,konuşmalarımıza dikkat etmemiz gerektiği bilinci velilere kazandırılmaya çalışılmıştır.Onları hayata hazır dinamik beyinler olarak yetiştirmek istiyorsak,onlara birtakım değer yargılarını anlamlı ve doğru bir şekilde kazandırmak istiyorsak anne-baba olaraktan üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz gerektiği ve fedakarlık anlamında ne yapılması gerekiyorsa yapmamız gerektiği velilerimize anlatılmaya çalışılmıştır.
Çocuklar tıpkı çiçeklere benzer.Nasıl ki çiçekler her gün sulanırsa güzel bir şekilde açarlar,hayat bulurlar,daha uzun ömürlü olurlar; çocuklarda her gün işlenirse,güzel bir şekilde yoğurulursa,anlamlı bir şekilde eğitilirse hayata geniş açılardan ve topluma faydalı bir birey olma yolunda ilerlerler.Fakat çiçekler hiç sulanmazsa,onlara bakılmazsa solar,kuruyup giderler.Çocuklar da tıpkı çiçekler gibidir.Onlarla ilgilenilmezse,onlara sevgi gösterilmezse,anlamlı bir şekilde eğitilmezse kaybolup giderler.
Bu bağlamda çocuklarımıza her daim sevgimizi göstermemiz gerektiği,onlara değerli olduklarını hissettirmemiz gerektiği belirtilerek seminer sonlandırılmıştır.
RehberÖğretmen
Esra ONUR
CUMHURİYET
İLKÖĞRETİM OKULU
ESRA ONUR
Rehber Öğretmen
24.10.2011 tarihinde ilçemiz halk eğitim merkezi çok amaçlı salonunda saat 13:30’da ilçemizde bulunan tüm okullardaki öğrencilerin velilerine Cumhuriyet İlköğretim Okulu Rehber Öğretmeni Esra ONUR tarafından ‘’Okulun önemi nedir?,Eğitimin önemi ve Ailenin eğitim üzerindeki rolü nedir?,okuldaki devamsızlık ‘’konuları adı altında seminer verilmiştir.